Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  GaleriGaleri  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Spor nedir? Spor bilimi nedir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Spor nedir? Spor bilimi nedir? Empty
MesajKonu: Spor nedir? Spor bilimi nedir?   Spor nedir? Spor bilimi nedir? Icon_minitime8th Ağustos 2008, 22:03

Spor evrensel kültürün bir
parçası, dünyada dili, ırkı, dini farklı insanları birleştiren önemli bir
vasıtadır. Dünya barışına katkı sağlayan bir etkinliktir, diyebileceğimiz gibi
çağımız sporunu; fiziksel faydalarının yanı sıra insanların ruhsal sağlığını da
olumlu yönde etkilemek, sosyal ve moral kazançlar sağlamak amacı ile yapılan
hareketler topluluğu olarak da tanımlayabiliriz. Görüldüğü gibi sporun belirli
sözcükle kalıplaşmış klâsik bir tanımı yoktur.

Spor sözlük anlamı olarak
lâtince DİSPORTARE ve DESPORT biçiminde "dağıtmak, bir birinden ayırmak"
anlamına gelen sözcüklerden 17 yüzyıldan sonra günümüze gelinceye kadar ilk
hecesi aşınarak "SPORT" biçimine dönüştüğü araştırmacılar tarafından öne
sürülmektedir.

Britannica ansiklopedisi spor'u " Belirli ölçüde güç ve
beceri gerektiren yarışmalı ve eğlenceli etkinlikler." olarak tanımlamaktadır.


Sportif ögelerin tümünde dinlenmek, eğlenmek olduğu kadar aynı zamanda
sosyal bir kaynaşma da vardır. Toplumla kaynaşma ve özdeşleşme konusunda spora
önemli görevler düşer. Sporun sağladığı bedensel ve ruhsal anlamdaki doyum
olanakları, serbest zamanları ve yaşam seviyeleri düzenli olarak artan
sanayileşmiş ülkelerin özlemini duyduğu yeni bir yaşam şeklinin ayrılmaz
parçasıdır.

İnsanlık tarihinden bu güne değin insanoğlu hep
çalışagelmiştir. İlk çağlardan günümüze kadar savaş için çalışmış, barış için
çalışmış, kendi egoları olduğu kadar içinde bulundukları toplum için çalışıp
durmuşlardır. Peki böyle bir efor kaybı ile bu insanların hepsi spor mu
yapıyordu? Sözcüğünün bu günkü tanımına göre tarihte spor ne zaman başlamıştır?


Sporun ne zaman başladığının belirlenmesi hemen, hemen olanaksızdır.
Bazı araştırmacılar bu soruya; "Spor insanlığın yer yüzüne yayılması ile
başlamıştır.
" derken, bazıları ise spor'u; "İnsanların ilk çağlarda ana
babalarından, daha sonra içinde yaşadıkları kavim ve kabilelerden taklit etmek
suretiyle öğrenmişler
." demektedirler.

İnsanın doğadaki ilk
hareketini spor olarak kabul edersek bu konudaki görüşlerin çatıştığını görürüz.
Spor vücudu çalıştırmak suretiyle elde edilen güçle bazı işleri yapmak demektir,
anlamında kullandığımızda; ilk çağlardan bu güne değin yaptığımız her türlü
çalışmanın spor olduğunun kabullenilmesi gerekerdi.

Günümüz anlayışına
göre spor ilk başta çok önemli bir kitle eğitim vasıtasıdır.
Spor insan bedenini fiziki yönüyle geliştirdiği gibi oyunlar,
hareketler, yarışmalar vasıtasıyla aynı zamanda insan seciyesini, egosunu,
davranış niteliğini, psişik yapısını belirleyen yeni bir bilim
dalıdır.

Sporun getirdiği farklı sorunlara ait bilimsel bulgu,
tartışma ve metodların oluşturduğu alana SPOR BİLİMİ diyoruz. Günümüz özellikle
sporda ileri gitmiş ülkelere on yıl öncesine göre daha farklı algılanmaya
başlamıştır. Örneğin spor meslek alanları alt gruplara ayrılmış, bu meslek
dalları da kendi konularında uzmanlık gerektiren meslekler haline gelmişlerdir.
Çok yakın bir zamana kadar ülkemizde de hepimizin bildiği gibi spor meslek dalı
olarak sadece beden eğitimi öğretmenliği ile branş antrenörlüğü bulunmakta idi.
Oysa şimdi spor'a ilişkin öğretmenlik, kondisyon ve sağlıkla ilgili
meslekler, spor yönetimi, spor basını ve yayımcılığı, spor hukuku, spor
danışmanlığı, spor bilimcisi, spor hekimliği, spor istatistikcisi,
ve
benzeribir çok değişik meslek grupları ortaya çıkmıştır.
Bunlar da kendi içerisinde alt gruplara ayrılmaktadırlar.

Spor bilim
adamları son yıllarda "Beden Eğitimi" sözü anlamına itiraz etmekte ve beden
sözcüğü canlı organizmanın sadece fiziksel yönünü ifade etmekte demektedirler.
Oysa fiziki yapı ile zihnin birbirinden soyutlanamayacağını, günümüz eğitim
felsefesi kavramında beden eğitiminin daha doğrusu spor eğitiminin amaçları
beden sözcüğünün çok ötesindeki amaçlara yönelmektedir. Bunlar sosyal, fiziksel,
duyusal ve bilişsel (vukufi) gelişmelerdir. Bu amaçlar doğrultusunda
beden eğitiminin bedenin geliştirilmesinin ötesinde çok daha fazla anlam
taşıması nedeniyle spor bilimcileri bu sözcük yerine "Spor Eğitimi" sözcüğünü
kullanmaya başlamışlar ve spor kültürü ile hareket fenomeni birlikteliği beden
eğitiminden spor eğitimine geçişi sağlamıştır. Böylece 20. yüzyıl sonlarında
"Spor Bilimleri" adı verilen yepyeni bir dal diğer bilim
dalları arasında yerini almıştır.

Günümüzde spor bilim adamları eski ve
klâsik beden eğitimi kavramından daha üst düzeyde düşünmeye başlayınca insan
hareketlerini özellikle sportif hareketleri egzersiz fizyolojisi,
biyomekânik, sosyoloji, felsefe,psikoloji, pedagoji, biyokimya
gibi çok
farklı bilim dalı kökeninden gelerek incelemeye ve irdelemeye başlamışlar ve
sonuçta yaklaşık 20 yıllık böyle bir evrim sonucu "Spor Bilimi" ortaya
çıkmıştır.

Spor bilimi doktrininin bu denli yeni boyutlar kazanması ile
toplumlar, uluslar ve tüm dünya, spor kavramını deyim yerinde ise adeta yeni
baştan keşfetmektedirler.

Ahlâk eğitimi ile spor eğitimini de
birbirinden soyutlamak olmaz. Bu iki kavram etle tırnak gibi birbirine sıkı
sıkıya bağlıdır. Büyük önder Mustafa Kemâl ATATÜRK; " Ben sporcunun zeki,
çevik aynı zamanda ahlâklısını severim.
" tümcesinde bu hususu en somut
biçimde dile getirmiştir. Çünkü kişi seçtiği spor eğitimi vasıtası ile bu sağlam
vücuda çelik gibi bir seciye, sade, temiz, açık, doğru ve hür bir ruh aşılar.
Sıhhatini ihmal eden kuvvetsiz ve çürük vücudun iyi bir kafa yapısına aday
olması oldukça zorlaşır. Ahlâk eğitimi ile spor eğitiminden beklenen sonuç
kuvvetli bir kişilik yapısıdır.

Spor kavramını tanımlarken dünya barışına
katkısından söz etmiştik. O halde biraz da spor'un uluslararası plâtformdaki
rolü nedir sorusuna değinelim.

Uluslararası spor karşılaşmalarının bir
savaş değil tersine bir barış unsuru olduğu hepimizce bilinmektedir. Nasıl ki
bir devletler hukuku varsa bir de uluslararası spor hukuku vardır. İnsanoğlunun
tekâmülü ile eski Yunandan bu güne değin gelişen kurallar, bu gün ileri
düzeydeki prensiplerine ulaşmışlardır. Dolayısı ile sporda kuvvetli olan
kazanır
, zor kullanan kaybeder. Bireysel anlamda spor,
kişinin egemenlik ve olanaklarını değerlendirme duygularını geliştirir. Dolayısı
ile kişi ve ulusların eğitimini tamamlar. Müşterek eğitim esasına dayanır ve
spor ulusların akıl ve eğitim düzeyinin aynasıdır.

Spor uluslararası
plâtformada savaşların en asilidir. Çünkü o barışın savaşıdır. Uluslararası spor
savaşları politik savaşlara benzemez, hizipler, gruplar oluşmaz. Sportif
karşılaşmalar mertçe, hilesiz, dostça ve kısacası sportmencedir. Böyle bir
sportmenlik için insan doğuştan sporcu olamaz, o unvanı hak etmesi, kazanması
lâzımdır.

Uluslararası yarışmalarda sporcuların hepsinde aynı duygu
vardır. İç dünyalarını aynı heyecan ve düşünce kaplar. Bu öyle bir dünya
savaşıdır ki, hiç bir ulusa yönelmiş değildir. Taraflar karşı karşıya gelmekle
birlikte ideal tektir. Dünya gençliği bu muhteşem kalabalık içinde her renk
saça, her cins tene ve dünyada mevcut bütün ırklara rastlamak mümkündür. Zaten
Olimpiyad Oyunlarının birbirine geçen beş halkası, beş kıtanın birbiri ile
kenetlenmesini ifade etmiyor mu? Bu topluluk gençlerin bir dava uğrunda
birleştiği muhteşem bir tablodur. Bir dünya barışı tablosu...

Sporun
anayasası sağlığa, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe, arkadaşlığa ve dostluğa
dayanan bir insan topluluğu ekolüdür.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Spor nedir? Spor bilimi nedir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» rap nedir?
» Download nedir?
» Gansta RAP nedir?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: SPOR :: Diğer Spor Dalları-
Buraya geçin: