Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  GaleriGaleri  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Temel Fıkraları ve daha bir çoğu

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Empty
MesajKonu: Temel Fıkraları ve daha bir çoğu   Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Icon_minitime3rd Ağustos 2008, 15:17

Smile Temel'in Arabası
Temel Dursun'a arabasının öyküsünü anlatıyordu: 'Bir gün otostop yapiyordum ki önümde, bu arabayla, mini etekli güzel bir bayan durdu ve beni arabasına aldı. Bir süre gittikten sonra kadın arabayı kuytu bir köşeye çekti. Mini eteğini iyice yukarı çekip, dudaklarini ıslattı ve "Benden ne istersen alabilirsin" dedi, ben de arabasini aldim. Dursun : İyi etmişsin Temel, zaten mini etek sana hiç yakismazdi.

Smile 100 Hamsi
Dursun Temel'e sormus : Uşagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Temel : 100 tane yerim valla... Dursun : Hadi oradan yesen yesen 1 tane yersin geriye kalan 99 hamsiyi oruçsuz yersin... Bu espri Temel in acaip hoşuna gitmis.Yolda Cemal i görmüs ve hemen sormus: Usagum oruçlu oruçlu kaç hamsi yiyebilursun? Cemal : 50 tane yerim ben... Temel : Tüh be usagim 100 deseydun sana müthis bir espiri yapacaktum...

Smile Evde Kimse Olmayacak
Temel Fadime'ye demiş ki; "Fadime, bu aksam bize gel. Evde kimse olmayacak." Fadime aksam gelmiş, kapıyı çalmış çalmış kimse açmamış...

davrandiklarını inceliyordum..." dedi...
Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
- "Nee? Gecesi 200 dolar mı? Deli misin sen?"







Smile SAVAŞ
Karadenizliler ile Ruslar cephede uzunca bir müddet savaşmışlar. Günlerce siperin arkasından ateş edip durmuşlar, ama hiç ölen olmamış. Sonunda Rusların aklına bir kurnazlık gelmiş:
- "Ünlü bir laz ismi bulalım hep birlikte bağıralım, onlar ayağa kalkar seslenirler, biz de öldürürüz." Olur mu Olur... Ne diyelim, ne diyelim derken TEMEL akıllarına gelmiş:
- "Tamam Temel diyeceğiz... Bir, iki, üc: Temeeeeel!"
Karadeniz cephesinde Temeller ayağa kalkmış:
- "Ne vaaaaar!" Ruslar ayağa kalkan Temelleri öldürmüş. Ruslar:
- "Güzel oldu, bu sefer DURSUN diyelim," demişler... "Bir, iki, üc: Dursuuuuun?" Dursunlar ayakta...
- "Ne vaaaar?" Ruslar, ayağa kalkan Dursunları da öldürmüşler.
- "Güzel bu sefer İDRİS diyelim," demişler... Bir, iki, üç:
- "İdriiiiis!" İdrisler ayakta...
- "Ne vaaaaar?" Ayağa kalkan İdrisleri de öldürmüşler... Karadenizliler cephesinde:
- "Bu böyle olmaz hep azalıyoruz. Aynı oyunu biz de onlara oynayalım."
- "Tamam oynayalım. Ne diyelim?"
- "VLADEMIR diyelim."
- "Tamam. Bir, iki, üç:
- "Vlademiiiir!" çıt yok...
- "Vlademiiiir!" çıt yok...
Birazdan karşı cepheden:
- "Kim seslendiiii?" Karadenizliler hep birlikte ayakta:
- "Biiiz..."

Smile MOTOR
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"







Smile SUÇLU
Bir suçlu yurt çapında aranıyormuş. Bütün emniyet müdürlüklerine suçlunun bir adet cepheden ve iki adet profilden resmi dağıtılmış. İki gün sonra Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nden bir fax gelmiş:
- Suçlulardan ikisini yakaladık. Üçüncüsünün yakalanması an meselesi







Smile BALE
Temel ilk kez baleye gitmiş. Parmaklarının uçlarında dans eden kızlara bakmış, bakmış VE:
- "Taha uzun poylu kizlaru seçselerdu ya!" demiş...







Smile ÇILGIN ÇOCUK
Yaşlı bir amca parkta bir banka çökmüş etrafı seyrediyormuş... derken yanına bir delikanli gelmiş ki saçları kırmızı, turuncu, mavi, sarı renk boyalı... Adam çocuğa bakakalmış... Çocuk da küstah bir sesle:
- "Ne var moruk, sen hayatında hiç çılgınca bişey yapmadın mı!" demiş... Adam gülümsemiş:
- "Yaptım.. bir seferinde çok sarhoştum ve bir papağanı becermiştim.. Şimdi de acaba sen benim oğlum musun diye merak ediyorum..."







Smile ÇOK ÖZEL
Temel birgün keçinin boynuna tasma takmış gezdiriyormuş. Arkadaşı Dursun yolda onu görüp:
- Ula Temel Napiysin ?...
- Ula cörmiymisin Çöpeğimi cezdurayrum Dursun kardeşim...
- Ula Temel bunun boynuzlari var....
- Valla ben onin özel hayatina karişmayrum...







Smile İKİ KERE İKİ
Lazın oğlu yüzünde üzgün bir ifade ile okuldan gelmiş. Babası durumu görünce sormuş:
- Ne oldu ?
- Matematik dersinden zayıf aldım.
- Niye ?
- Öğretmen 2 kere 2 kaç eder dedi, bende 6 dedim.
- E oğlum, 2 kere 2 dört eder, hadi bilemedin beş eder. 6 nerden çıktı?







Smile BUZ TUTAN GÖL
Temel dünya turuna çıkar ve yolu Canada'ya da düşer. Kırk yılda bir Karadeniz'de hamsi avlamaktan daha değişik bir fırsat çıktığını düşünerek buz tutmuş bir gölde, buzu kırıp balık tutmaya özenir ve işe koyulur. Tam buzu kıracakken, insanın içini titreten bir ses duyulur:
- Oğlum burada balık yok!
Temel az öteye gidip tekrar buzu kıracakken ses yine gürler,
- Burada balık yok dedim sana...
Temel'in eli ayağı titreyerek seslenir:
- Tanrım, sen misun yoksa?
Ses yeniden duyulur,
- Hayır oğlum, ben buz hokeyi stadının spikeriyim.







Smile SPERM TESTİ
Bir gün 75 yaşında bir ihtiyar sperm testi yaptırmak için doktora gider. Doktor adama bir kavanoz verir ve:
- "Bunu doldurup yarın bana getirin" der...
Ertesi gün ihtiyar kavanozu getirip doktora verir. Doktor kavanoza bakar ve boş olduğunu görür ve sebebini sorar. İhtiyar anlatmaya başlar:
- "Doktor bey, dün gece sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim gene olmadı. Karımı çağırdım, o da sağ ve sol elleriyle denedi, ağzıyla denedi önce dişini çıkararak sonra dişini takarak denedi gene olmadı. Baktık olacak gibi değil komşunun karısını çağırdık o da iki elini ve ağzını denedi gene olmadı, deyince doktor kendini tutamamış:
- "Naaptınız, komşunun karısını da mı çağırdınız" diye sormuş.
İhtiyar yanıtlamış:
- "Napalım, açamadık şu lanet kavanozu bir türlü."







Smile BUZDOLABI
Temel bir gün kahvede otururken arkadaşlarından biri ona:
- "Ula temel senin hanım seni aldatıyo" demiş.
Bunu duyan temel hemen eve koşmuş, evi aramış taramış fakat kimseyi bulamayınca sevincinden oracıkta ölmüş. Öbür alemde dolaşırken bir anda arkadaşı Dursun'u karşısında görmüş ve şaşkınlıkla:
- Ula dursun ben seni daha dün gördüydüm nasıl olduda ölüp buraya geldin.
- Valla temel hiç sorma donarak öldüm, peki sen nası öldünde buraya geldin.
- Dün kahvedeydim biri geldi bana senin hanım seni aldatıyo dedi bende hemen eve gittim aradım taradım ama kimseyi bulamayınca orada yığıldım kaldım.
- Ula buzdolabına baksaydın ikimizde şimdi sağ olacaktık.







Smile SERT KOVBOY
Üç kovboy Teksas'ta bir barda masaya oturmuş, kafayı çekiyorlar... Bir sarhoş girmiş içeri. Parmağı ile ortadakini işaret etmiş: - "Senin anan," demiş "Teksas'ın en çılgın seks manyağıdır" demiş..
Masanın etrafı bir anda boşalmış.. Ama ortadaki adam duymazdan gelmiş, içkisine devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra geri gelmiş. Gene aynı masanın başında dikilmiş..
- "Senin o fahişe ananı az önce becerdim, harikaydı" demiş. Etraf masalar gene bir anda boşalmış.. Bizimki gene kılını kıpırdatmadan içmeye devam etmiş. Sarhoş çıkmış gitmiş.. 10 dakika sonra gene gelmiş..
- "Senin anan var ya, senin anan" diye başlarken, kovboy nihayet lafını kesmiş:
- "Evine git de yat.. Gene zurna gibi içmissin, baba!.."

Smile İSTİKAMET
Temel trene binmiş, Kontrol gelmiş, biletinin İstanbul'a olduğunu, trenin Ankara'ya gittiğini söylemiş. Temel kendinden emin:
- Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?







Smile ÜÇ DİL
Temel ile Dursun Sultanahmette gezinirken bir turist gelip kendilerine bir adres sorar. Turist ingilizce, almanca ve fransızca sorar fakat bizim lazlar anlamaz...
- Ula dursun bir yabancı dil öğrenemedik gitti
- Ula neye yarayacakki bak adam üç dil biliyor yine derdini anlatamıyo...







Smile OTELCİ TEMEL
Otelci Temel'in kapısını bir gece bir İspanyol asilzedesi çalmış.
- Odanız var mı?
- Kimsunuz?
- Jose de Santana de Monte Cristo de Santa Cruzo.
- Haa, pu katar uşağu alacak yerum yok!







Smile YARATICI AVUKAT
Avukat hırsızlıkla suçlanan müvekkilini yaratıcı bir savunma ile hapisten kurtarmak istemektedir. Avukat Yargıca hitaben;
- "Müvekkilim, arabanın camından içeri sadece kolunu sokup çantayı almıştır. Müvekkilimin kolu, muvekkilimin bizzat kendisi değildir. Sadece bir kol tarafından işlenen bir suç için niye bütün bir kişiyi cezalandırıyorsunuz." der...
Yargıç , gülümseyerek;
- "Peki o zaman aynı mantıkla gidiyorum ve müvekkilinizin kolunu 1 yıl hapse mahküm ediyorum. Müvekkiliniz isterse ona eşlik edebilir." der...
Müvekkil gülümser. Avukatın yardımıyla müvekkilin takma kolunu çıkartırlar ve dönüp giderler...







Smile BİLGİSAYAR MÜHENDİSİ
Bir makine mühendisi, bir eLektrik mühendisi ve bir de biLgisayar mühendisi binmisLer bir arabaya gidiyoLar. YoLun yarIsIna geLdikLerinde araba bozuLuyor ve makine mühendisi;
- "ben haLLederim" deyip yatIyor arabanIn aLtIna, bi kaç yere çekiç vuruyo, vida sIkIyo faLan, biniyorLar arabaya, haLa bozuk. Bu sefer eLektrik mühendisi hemen atLIyo,
- "Bana bIrakIn" diye... KabLoLarI kontroL ediyo, eLektrik aksamIna bakIyo, biniyoLar arabaya ama tIk yok gene. Makina ve eLektrik mühendisi biLgisayar mühendisine dönüyorLar. sIranIn kendisine geLdigini anLayan biLgisayar mühendisi:
- "eee.. şey... arabadan çIkIp bi daha girsek?"







Smile TRAMPLEN
Lazlar havuzlardan konuşurlarken bir tanesi:
- Ben geçen gün bir lüks otelin havuzuna gittim ama kovuldum.
- Niye ?
- Çünkü havuza işedim.
- Amaan, herkes işiyor...
- Ama ben tramplenden işedim...







Smile MUAYENE
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der:
1- Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2- Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3- Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.
4- Haftada en az üç kere birlikte olun, eğer isterse daha fazla birlikte olun. Ve tamamıyla tatmin olduğundan emin olun.
- "Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor.
Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana?"
- "... ölecekmişsin.."



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Empty
MesajKonu: Geri: Temel Fıkraları ve daha bir çoğu   Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Icon_minitime3rd Ağustos 2008, 15:17

Smile KAHVALTI
Küçük temel annesine sorar,
- Anne hepimiz laz miyuz?
- Öyle
- Dedem de laz miydu?
- Lazidi.
- Onun babasi?
- Hepisi lazidi.
- Öyle te olsa artik sabah kahvaltilarinda hamsi yemek istemeyrum.







Smile TECAVÜZ
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve başrahibenin önünde diz çökerek;
- "Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi ..."
- "Neler geldi kızım ???"
- "Arka bahçede çiçek topluyordum, nerden geldi bahçivanın oğlu ortaya çıktı ve maalesef bana,,,,,"
- "Tecavüz mü etti?"
- "Evet..."
- "Hımmmm, peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.."
- "Aaa, limon hamileliği önler mi ???"
- "Hamileliği önlemez de, en azından sırıtmanı engeller..."







Smile KAŞINTI
Adam melon şapkasının üzerinden kafasının kaşımaya çalışan bir başka adam görmüş ve yanına giderek:
- Afedersiniz, siz Laz mısınız?
- Evet, neden sordun?
- Şapkanızın üzerinden kafanızı kaşımaya çalışıyordunuz da.
- Ne olmuş yani?! Sen kıçın kaşınınca pantalonunu mu çıkarıyorsun?
Smile KAPLUMBAĞA
Dort kaplumbaga piknige cikmaya karar veriyorlar. Erzaklari hazirlayip yola koyuluyorlar. Bir yil, iki yil, bes, on yil derken 30 yil sonra piknik yerine variyorlar. Hemen erzaklari cikariyorlar, gazozlar, yiyecekler, hersey ortaya cikiyor.
Gazozlar da sise gazoz. Ve acacak YOK! Tek cozum, birinin eve gidip acacagi alip getirmesi. Dogal olarak en genc kaplumbagayi seciyorlar. Genc eleman:
- "Giderim, ama bir sartim var." der ve ekler.
- "Buradaki yiyeceklerin hicbirine ben gelinceye kadar dokunulmayacak." Digerleri de bunu kabul eder. Elemanimiz yola cikar. Aradan bir, iki, on, yirmi yil gecer. Bu arada yasli kaplumbagalardan birisi fenalasir, ölmek uzeredir. Arkadaslari ne yapsa faydasiz. Kaplumbaga'nin son dilegi olup olmadigini sorarlar. O da:
- "Gerci genc kaplumbagaya soz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?" der. Digerleri de kiramaz ve:
- "Elbette!" diyerek, sarmalardan birini verirler.
Tam agzina atacagi sirada genc kaplumbaga calilarin arasindan firlar ve:
- "Gitmiyorum iste, gitmiyorum!"







Smile TEMEL'IN KAYNANASI
Temel bi gun kahveye girmis. Ustu basi yirtikmis. N'oldu diye sormuslar.
Temel: "Kaynanami gomduk."
Kahvedekiler: "Iyi de bu halin ne?"
Temel: "Biraz direndi de."







Smile BİR CİNAYET DAVASI
Mahkemede bir cinayet davasi goruluyordu. Adamin katil oldugu hemen hemen kesindi, bunu goren davali avukatinin aklina bir seytanlik geldi.
"Bayanlar baylar... hepinize bir surprizim var" diyerek saatine bakti...
"Tam bir dakika sonra, muvekkilim tarafindan olduruldugu iddia edilen kisi bu mahkeme salonundan iceri girecek..."
Bunun uzerine hakim, seyirciler, butun kafalar mahkeme salonunun kapisina dondu... 1 dakika gecti... Hicbirsey olmadi... Bunun ardindan avukat:
"Bakin..." dedi.." Ortaya bu iddiayi attim ve hepiniz heyecan icinde kapiya bakip 1 dakika boyunca beklediniz. Bu gosteriyor ki gercekten ortada bir olu olduguna ve dolayisiyla muvekkilimin katil olduguna sizler tamamiyle inanmis degilsiniz..."
Bu sozun ardindan hakim kararini acikladi ve adami suclu buldu...
Avukat şok içinde:
"Ama nasıl olur? Az onceki gosteriden hepiniz etkilendiniz... Hepinizin
kapiya baktigini gordum!"
Hakim:
"Evet dogru... hepimiz baktik" dedi... "Ama muvekkiliniz bakmamisti!"







Smile ŞANS
Laz kola otomatiğine gitmiş, para atıp düğmeye basmış ve kolasını almış. Bir para daha atmış, yine düğmeye basmış ve yine kolasını almış. Bunun üzerine heyecanla arkadaşlarının yanına gitmiş ve :
- Çabuk bütün bozuk paralarınızı verin, bugün şansım çok iyi!







Smile HEYKELLER
Yillarca, iki kahraman heykeli, biri erkek, biri disi, birbirlerine bakar durumda parkta dururlarmis, bir gun bir melek cennetten gelene kadar...
"Sizler iyi ve ornek heykel oldunuz, bu yuzden ben de size ozel bir hediye verecegim. Yarim saat icin sizi canlandiracagim, siz de bu sure icinde ne isterseniz yapabileceksiniz!" demis.
Ve melek ellerini cirpar cirpmaz heykeller canlanmis, birbirlerine biraz utanarak yaklasmislar, ama sonra hizla parktaki caliliklarin arkasina kosmuslar. Kisa bir sure sonra caliliklarin arkasindan kikirdesmeler, kahkahalar duyulmus, calilar sallanmis. Onbes dakika sonra, caliliklardan cikmislar, ikisinin de yuzunde genis bir tebessum varmis.
"Onbes dakikaniz daha var!" demis melek, gozlerini anlamli anlamli kirparak... Disi heykelin yuzundeki tebessum biraz daha yayilmis ve erkek heykele donmus:
"Harika! Ama bu sefer guvercini sen tut, ben siccam kafasina !..."







Smile PARMAK
Lazların atölyesinde bir iş kazası olmuş ve bir Lazın parmağı kopmuş. Lazlar hemen ilk yardım yaparak kopan parmağı bir buz torbası içinde hastaneye yetiştirmişler. Koşarak cerraha parmağı vermişler. Parmağı alan cerrah :
- Güzel, parmağa birşey olmamış. Hasta nerde?
- Ne hastası? Onu da mı getirmemiz gerekiyordu?







Smile 10 ZENCİ
Koleler ciftlikten kacarken sihirli lamba bulmuslar ve cini lambadan cikarmislar. Cin 10 zenciye sormus: Dileyin benden ne dilerseniz. Birer dilek dileme hakkInIz var.
1. zenci 'beyaz olmak istiyorum' demis, olmus.
10. zenci tebessum etmeye baslamIs.
2. zenci de beyaz olmak istedigini soylemis, olmus.
10. zenci sIrItmaya devam etmi?.
3. zenci de beyaz olmus diledigi dilegiyle...
10. zenci kIkIrdamaya baslamIs.
4. zencinin de istegi aynI... 10. zenci gulmeye devam...
5,6,7,8 derkeeen 9. zenci de beyaz olma yonunde istegini kullanmIs. sIra 10. zenciye gelmis ama adam yerlerde... Gulmekten geberiyor. Cin istegini sormus... Adam nefes almaya fIrsat buldugu bi ara istegini garip bir bogurtu ile belirtmis:
"HEPSİNİ ZENCİ YAP!".







Smile GÜZEL DUL
Temel'e hani sen güzel bir dulla evlenecektin, ne oldu diye sormuslar.
Kocasinun ölmesinu pekleyrum , demiş.







Smile HERKESİ TANIYAN KADIN
Bir mahkeme saLonu düsünün... Bir davada tanIkLIk etmesi için kürsüye yasLI bir teyzeyi çagIrIrLar.. KadIn yerine oturur ve davaLInIn avukatI kadIna yakLasIr...
- "Bayan Jones.. Beni tanIyor musunuz?" YasLI teyze cevap verir:
- "Ah evet Bay WiLLiams sizi çocukLugunuzdan beri tanIyorum.. siz taa o zamanLar biLe aiLeniz için tam bir bas beLasIydInIz.. sürekLi yaLan söyLüyorsunuz, karInIzI komsunuzLa aLdatIyorsunuz, en yakInIm dediginiz insanLarIn arkasIndan konusuyorsunuz, 2 doLar fazLa kazanmak için herkesi satarsInIz..."
DavaLInIn avukatI basta oLmak üzere bütün saLon sok oLur.. Adam ne yapacagInI biLemez bir haLde kadIna tekrar sorar:
- "Peki Bayan WiLLiams, ya karşI tarafIn avukatInI tanIyor musunuz?" KadIn yine cevapLar:
- "ELbette tanIyorum.. çocukLugunda ona dadiLik yapmIstIm.. TembeL, ödLek ve aLkoLik adamIn tekidir.. etrafInda bir tek dostu yoktur ve herkes onun haLa geceLeri aLtIna kaçIrdIgInI söyLüyor.."
Yine herkes sokta.. bütün saLonu bir gürüLtü kapLar.. hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafIn avukatInI da kürsüye çagIrIr.. Ve ikisine de egiLmeLerini söyLerek kuLakLarIna sunu fIsILdar...
- "Eger bu kadIna beni tanIyIp tanImadIgInI sorarsanIz ikinizi de harcarIm.







Smile ŞARAP
Temel çok para kazanmis. Ailece en lüks lokantaya gitmisler. En pahali sarabi seçip ismarlamis. Garson :
- Hangi yıl tercih ederdiniz, diye sorunca,
- Pi mahzuru yoksa hemen isteyrum.

Smile SHAKESPEARE
Temel kütüphaneye gider. Shakespeare'nin bir kitabini ödünç almak ister. Memur sorar,
- Hangisini?
Bir süre sessizlikten sonra,
- Vilyum.







Smile DUL KADIN
Jack ve arkadasi Bob, kayak yapmaya Kuzeye gitmisler. Bir kaç saat yol aldiktan sonra korkunç bir kar firtinasina yakalanmislar. Yakindaki bir çiftlik evine arabalarini çekmisler ve evin çekici hanimindan geceyi orada geçirmek için izin istemisler.
- "Dul bir kadinim ben" diye açiklamis hanim,
- "Eger evimde kalmaniza izin verirsem komsular dedikodu yaparlar."
- "Endiselenmeyin" demis Jack, "ahirda da rahat edebiliriz."
Bir sene sonra Jack, dulun avukatindan bir mektup almis. Arkadasi Bob'u çagirarak sormus:
- "Bob, su çiftliginde kaldigimiz çekici dul kadini hatirliyor musun?"
- "Evet, hatirliyorum."
- "O gece geç vakit eve gidip, o kadinla yattin mi?"
- "Evet, itiraf etmeliyim ki bunu yaptim."
- "Ona kendi adin yerine benimkini verdin mi peki?"
Bob yüzü kizararak cevap verir:
- "Evet, korkarim öyle yaptim."
- "Eh, sana çok tesekkür borçluyum dostum. Kadin ölmüs ve çiftligini de bana birakmis."







Smile MECNUN
Temel Fadime'yle tiyatro gişesine gitmiş:
- Pize içi pilet lütfen.
- Leyla ile Mecnun için mi?
- Hayir Fadime'yle penum için.







Smile ASTRONOT
Dallas'daki NASA uzay ussunde, us komutani, George ve Bob adindaki astronotlari yanina cagirip, ertesi gun cikacaklari Mars yolculugu hakkinda son talimatlari verir ve bu zor yolculugun oncesinde uyumak uzere evlerine gitmelerini soyler. Her iki astronot da, talimata uyup evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon gelir. Arayan Bob'dur.
"Alo, George. Ben Bob. Uyudun mu?"
"Henuz degil."
"Ben cok heyecanliyim. Uyku tutmadi. Sana da uyarsa, benimle birlikte icmeye ne dersin? Uzun sure icki icemiyecegiz..."
"Ok."
Bir saat sonra George ve Bob bulusurlar, bir bara girip icki soylerler. Barmen tam ickiyi verirken ikisine de dikkatlice bakar.
"Hey men. Sizi tanidim. Yarin Mars'a gidecek astronotlarsiniz. Size icki verdigim ortaya cikarsa bir daha Dallas'ta ekmek yiyemem ben. Kusura bakmayin."
George ve Bob barmenle tartismalarina ragmen o barda icki icemezler. Baska barlarda sanslarini denerler; ama TV programlarini surekli izleyen barmenler onlari her seferinde tanirlar ve icki vermeyi reddederler. Marketlerde kapalidir. Tam eve donmeye karar verdiklerinde Bob'un aklina bir fikir gelir.
"Yahu George'cugum. Bizim uzay roketine koyduklari yakitin kokusunu hatirliyor musun. Ayni viski gibiydi. Istiyorsan ondan icelim."
Birlikte uzay ussune girerler. Kontrol etmek bahanesiyle yakit tankinin yanina gelirler. Kimse suphelenmez. Onlara guvenmeyip te kime guveneceklerdir ki zaten. Ertesi sabah fuzeye binecek olanlar onlardir. George ve Bob yakit tankindan aldiklari yakittan birer kadeh
icerler; sonra da evlerine giderler. George tam uyumak uzereyken telefon calar. Arayan yine Bob'dur.
"Alo George. Yine ben. Rahatsiz ettim ama kusura bakma. Sana birsey sormak istiyorum. Karnin agriyor mu?"
"Evet Bob. Hem de cok."
"Peki. O zaman sakin gaz çıkarayım deme. Ben seni TOKYO'dan ariyorum..."







Smile ÇOK ZEHİRLİ
İki laz yılan olan Temel'le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris'e donup: "Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu?" diye sormus. Idris sasirmis "Ula ne oldu gene" demis. Temel de:
"Ula biraz once dilimi isirdim da," demis...







Smile AYNI ŞEY
Minik oglan bahçede oynarken, babasinin arabasiyla sokaktan geçip, ormana dogru gittigini görmüs. Merak bu ya. O da arabayi izleyerek ormana gitmis.
Bir de ne görsün. Babasi ile teyzesi arabanin yaninda durmus öpüsüyorlar. Çocuk bu ya, gördügünden etkilenmis durumda kosarak eve dönmüs, nefes nefese heyecanli bir sekilde annesine, "Anne, anne. Biraz önce babami ormanda" derken annesi sözünü kesmis ve "Dur biraz. Nefes al. Sakinles. Öyle anlat" demis.
Oglan sakinlestikten sonra devam etmis, "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler".
Anne çocuga dönmüs, "Dur bakalim, ne kadar ilginç bir öykü bu. Devamini anlatma, sakla. Aksam yemeginde babanla beraberken bitirirsin. Sen bu öyküyü bitirirken babanin suratini görmek istiyorum".
Aksam olmus, yemege oturmuslar. Anne çocuga dönmüs; "Bu gün neler yaptigini bize anlatsana" demis.
Oglan baslamis; "Bahçede oynarken babamin arabasiyla ormana dogru gittigini gördüm. Ben de ormana gittim. Orada babami teyzemle öpüsürlerken gördüm. Bir süre sonra babam ceketini, teyzemde gömlegini çikardi. Sonra arabanin arka koltuguna geçtiler. Ardindan geçen sene babam seyahatteykenn senin Amcamla yaptigin seyden yaptilar".







Smile REÇETE
Lazın eczanesine eli silahlı, yüzü kadın çoraplı iki soyguncu girmiş ve ellerindeki silahi Laza doğrultup:
- Çabuk kasadaki herşeyi ver !
- Özür dilerim, reçetesiz hiçbirşey vermiyoruz.







Smile PATRON VE SEKRETER
Soguk ve karli bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir isadami ve sekreteri
arabalarini terketmek zorunda kalirlar ve uzun bir yuruyusten sonra usumus
ve islanmis durumdayken bir kulube bulurlar.
Kulubede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadir.
Geceyi gecirmeye hazirlanirlar ve isadami bir centilmen olarak, yatagi
sekreterine verir,
"Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der. Sekreter yatagina yatar, adam uyku
tulumunun icine girerek fermuari ceker. Bir sure sonra tam uyumak
uzereyken, sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben cok usuyorum." Adam fermuari acar, uyku tulumundan cikar, bir
battaniye alip kadinin uzerine orter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak
uzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben hala cok usuyorum." Adam yine fermuari indirir, tulumdan
cikar, bir battaniye daha alip kadinin ustune orter, uyku tulumuna girerek
fermuari ceker. Tam uykuya dalacagi sirada yine duyar;
"Ben yine coooook usuyorum". Adam yattigi yerden;
"Bir fikrim var." der,
"Burasi issiz bir yer. Neler oldugunu kimse goremez, istersen evliymisiz
gibi davranabiliriz." Genc kadin kikirdar;
"Tamam, bana gore hava hos." Adam yattigi yerden avazi ciktigi kadar
bagirir;
"OYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANIYEYI KENDIN AL!!!!!"







Smile TÖREN
Adamın biri yine Karadeniz'i gezerken bakmış bir tepenin üzerinde Lazlar dansediyor ve ara sıra aralarından birini tepeden aşağı atıyorlar. Adam korka korka Lazların yanına yaklaşıp sorar :
- Pardon ama ne yapıyorsunuz ?
- Körmüsün daa, Temel atma töreni yapıyoruz.







Smile İSTANBUL'DAYIM
Laz alacaklılardan kaçmak için kapısının üzerine "İstanbul'dayım" yazmış ve her kapı çaldığında tavan arasına kaçıyormuş. Yine kapı çaldıktan sonra bu kez büyük bir gürültü ile kapı kırılmış ve eve giren birkaç kişi lazın eşyalarını dışarı taşımaya başlamışlar. Bu durumu tavan arasından seyreden laz:
- Ulan şimdi İstanbul'da olmasam size gösterirdim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Empty
MesajKonu: Geri: Temel Fıkraları ve daha bir çoğu   Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Icon_minitime3rd Ağustos 2008, 15:18

Smile PİYANİST
Piyanist büyük konser için Viyana'dadır. Çok güzel bir konser sonrası soyunma odasına giderken yolda bir adam çiçeklerle yanına gelir ve :
- Bravo hemşerim Karadeniz seninle gurur duyuyor.
Piyanist bunun üzerine çok şaşırır ve sorar :
- Sen nereden bildim benim Karadenizli olduğumu ?
- Valla genelde piyanonun başına oturan piyanist, taburesini piyanoya doğru çeker. Sen piyanoyu kendine doğru çekince anladım.







Smile ÇİM BİÇME MAKİNESİ
Supermarkete bir eleman aranmaktadır. Elemanın süper tezgahtarlık bilgisine sahip olması on koşuldan biridir. Bunun için her gelen adaya bir de uygulama yaptırılarak performansına bakılmaktadır. Bir gün içeri bir aday daha girer ve işe talip olduğunu söyler. Bunun üzerine oradaki deneyimli tezgahtarlardan biri gelerek sınamak için,
- "Evlat şimdi beni iyi izle" der. İlk gelen müsteri "Bir paket çim tohumu istiyorum" der. Bunun üzerine tezgahtar yeşil, sarı, uzun, kısa, çabukbüyüyen, kalın, ince bir sürü çesit çim tohumunu ballandıra ballandır anlatır ve adam sonunda "Bana yeşil ve ince olanından bir paket lütfen" der ve tam parayı ödeyip çikacak bizim kurt tezgahtar,
- "Beyefendi bir dakika. Size bir de çim biçme makinesi verelim" diyerek söze girer ve onlarca çesit çim biçme makinesini avantajlarını, ödeme kolaylıklarını, bir daha böyle bir fırsat bulamayacağını adama gene ballandıra ballandıra anlatır ve sonunda adam çim biçme makinesini de alarak mağazadan ayrılır. Bizim kurt "Hadi evlat bi de seni görelim" der ve evlat tezgaha geçer.
Yeni gelen bay müşteri bizim adaydan orkid ister. Bunun uzerine eleman bayağı ateşli bir şekilde orkid çesitlerini, renklerini, kalınlıklarını vs. vs. bizim kurt tezgahtardan hiçte aşağı kalmayacak biçimde anlatır. Müşteri en sonunda bilmemne renkte orkidden bir düzine kadar alır. Parayı ödeyip çikacakken bizim aday,
- "Beyefendi size bir de çim biçme makinesi satalım" der. Adam,
- "Hoppalaaa, niye ki?" diye sorunca bizimki,
- "Beyefendi hafta sonu bi iş yapamiyacaksiniz, bari çimleri biçin !"







Smile MÜESSESE
Temel'in eczanesine genç ve güzel bir kadin girmis. Tartinin üzerine çikip parayi atmis. Begenmemis, manto ve ceketini çikarmis ve para atip tekrar tartilmis. Yine sıkılmış, etegini çikarinca temel atilmis, parayi atmis,
- Tevam edin puntan sonrasi müesseseden.







Smile İNEK ÇİFTLİĞİ
Laz bir inek çiftliği satın alır ve inekleriyle birlikte bir fotoğraf çektirerek ailesine yollar. Aile heyecanla zarfı açarlar ve fotoğrafı görürler. Fotoğrafın altında ise şu yazmaktadır :
- Okla işaretli olan benim.







Smile İŞ İLANI
Laz gazetedeki iş ilanı üzerine gelmiş ve sırası gelince görüşmeye girmiş. İş ilanında üniversite mezunu, iyi fransızca konuşan, pazarlama konusunda tecrübeli bir yönetici arandığı yazıyormuş.
- Hoşgeldiniz, hemen başlayalım. Hangi üniversite mezunusunuz?
- Üniversite mezunu değilim.
- Öyle mi? O zaman yabancı dilinize güveniyor olmalısınız.
- Yabancı dil bilmem.
- Demek bilmiyorsunuz. O zaman tecrübenize güvenerek geldiniz.
- Pazarlama konusundan anlamam.
- O zaman niye geldiniz canım kardeşim ?
- Bu işte bana güvenmeyin. Onu demeye geldim.







Smile BİR TANE DAHA
Laz sahilde yürürken bir şişe bulur. Merak edip mantarını çıkarınca birden içinden bir cin çıkar ve :
- Beni kurtardın. Üç dilek hakkın var.
- Cebimde param hiç bitmesin.
Cin parmağını şıklatır. Laz elini cebine atar, para doludur. Bütün parayı çıkarıp tekrar sokar, yine para doludur. Laz ikinci isteğini düşünür :
- Bir şişe rakım olsun ama hiç bitmesin
Cin parmağını şıklatır ve Laz'ın önünde bir şişe rakı belirir. Laz şişeyi açar ve yere döker ama şişeyi doğrultur doğrultmaz yine dolmuştur. Bir daha döker ve şişe yine dolar. Bunun üzerine:
- Bu şişeyi çok sevdim. Bir tane daha istiyorum.







Smile KEDİ
Adam iş için kasabaya giderken bakmış derenin kenarında Laz komşusu bir kedi yıkıyor. Adam Laza :
- Bak o kediyi yıkıyorsun ama sonra hayvanı öldürürsün.
- Birşey olmaz merak etme.
Adam bunun üzerine kasabaya devam etmiş. Birkaç saat sonra dönüş yolunda bakmış ki Laz komşusu toprağa birşeyler gömüyor. Adam dayanamamış ve :
- Demiştim ben. Yıkaya yıkaya öldürdün hayvancağızı değil mi ?
- Hayır hayır yıkarken değil, sıkarken öldü.







Smile TELAFFUZ
Belediyeye soför alinacakmis, hiç karadenizli almamislar. Sebebi sorulunca: Bizim otobüsler kalabalik olur , "sıkışın" diye bagirmak gerekir. Dogru
söyleyebilen bir karadenizli bulamadik.







Smile SİGARA
Laz her balık dönüşünde paçaları ıslak vaziyette kayıktan iniyormuş. Bir gün arkadaşları sormuş paçalarını, o da:
- Valla oltayı atıp balığı beklerken sıkılıyorum ve bir sigara yakıyorum. Sigaram bitince de sigarayı denize atıyorum, ondan sonrada ayağımla söndürüyorum.







Smile KAYIK
Balığa çıkacak olan Lazlar konuşuyorlarmış :
- Dün balık avladığımız yeri işaretledin mi?
- Evet kayığa işaret koydum
- Aptal! Ya bugün başka kayıkla balığa çıkarsak?!

Smile ANNECİĞİM EVLENİYORUM
Genç adam heyecanla eve gelmiş annesinin yanına giderek;
"Anneciğim, evlenmeye karar verdim ve hayalimdeki kadını buldum. Ancak senin de aynı fikirde olup olmayacağını merak ediyorum. Eğlence olsun diye yarın sana üç tane hanım arkadaşımı getireceğim. Bakalım hangisi ile evleneceğimi bulabilecek misin?"
Anne merakla kabul etmiş, getir bakalım, demiş.
Ertesi gün, genç adam yanında üç tane güzel hanımla eve gelmiş. Hep beraber oturmuşlar, sohbet etmeye baslamışlar.
Bu arada anne çay, pasta servisi yaparken, sorular soruyormuş.
Akşam olunca hanımlar izin isteyip, kalkmışlar.
Genç, annesine dönerek; "Tahmin et bakalım. Hangisiyle evleneceğim?"
Anne, büyük bir kararlılıkla; "Kızıl saçlı olanla evleneceksin"
Genç çok şaşırmış; "Nasıl olur, nasıl tahmin ettin? Tam isabet"
"İçlerinden bir tek onu sevmedim"







Smile BİLETİ OLAN VAR MI?
Mecidiyekoy-I.U Avcilar kampusu otobusune ara duraklarda yasli bir Teyze bindi. Yasli teyze:
-Evladim biletim yok bir sonraki durakta inip bilet alabilirmiyim.
Sofor:
-Tamam ama once iceriye bir sorun.
Teyze arkasini doner ve arkaya dogru yuksek sesle:
-Pardon acaba bundan sonraki durakta inip bilet alabilirmiyim?







Smile HOMOSEKSUEL
Temel'e sormuslar, "bir homoseksuelin aklini nasil karistirirsin?"
Temel uzun sure dusundukten sonra "58 rakami ile" demis.
"O da ne demek hicbirsey anlamadik" denildigi zaman
"Bak nasil akliniz karisti sizi homolar sizi"







Smile ADVANCED ENGLISH
Chicken translation: Pilic cevirme
Leave the door december: Kapiyi aralik birak
Where is this waiter who I put?: Nerede bu kodumun garsonu?
Clean family girl: Temiz aile kizi.
Your hand is on the job your eye is on playing: Elin iste gozun oynasta
Sensitive meat ball: icli kofte.
Urinate quickly, satan mixes: Acele ise seytan karisir
There is no saturation to her observations: Onun gozlemelerine doyum olmaz
Man doesn't become from you: Senden adam olmaz
Enter the desk: Siraya gir
Look my ram, I'm an Anatolian child, if I put, you sit.: Bak kocum ben Anadolu cocuguyum bir koyarsam oturursun
Aeroplane out of the fart, say hi to that sweetheart: Osuruktanteyyare, selam söyle o yare
Master !! do something burning-turning in the middle: Usta !! Ortaya yanardoner bisi yapsana
Exploded egypt has escaped to my bosphorus: Bogazima patlamis mısır kacti
In every job there is a no: Her iste bir hayir vardir
She is such a mother's eye girl: Cok anasinin gozu bir kiz
Don't die my donkey, don't die: Olme esegim olme
Don't make me number: Bana numara yapma
I will sew fig tree to your January! : Ocagina incir agaci dikecegim.







Smile HERKESİ UYGUN BİR İŞ VARDIR
Adamin biri is ariyormus. Calismak istedigi firma ile gorusmeye girmis. Sorular... sinavlar... adam berbat,hic bir iste calismasi mumkun degil. Ama torpili yuzunden bir oneri getirmeleri de sart!!!
"Marketing dusunur musunuz?" diye sormuslar.
"Nee?!!" demis adam, "daha iyi birsey yok mu?!"
"Peki, satis sorumlusu olur musunuz?"
"Olmaz" demis, "daha nitelikli birsey isterim."
"Finans isleriyle ilgilenseniz?"
"Yok daha neler, hayatta yapmam; daha iyi birsey, daha iyi birsey!!!" diye sizlanmis bu sefer.
"Peki o zaman" demisler. "size icinde hem seyahat hem seks olan bir sey onerelim."
"Hah!"diye bagirmis adam "aynen boyle birsey ariyorum. Nedir o?"
"Siktir git."







Smile SEN BENİ NE SANDIN?
Adamin biri cok lüks bir restorana girmiş.... yemegini ismarlamiş gelmesini beklerken bi bakmiş yan masada sarişin, iri goguslu uzun bacakli bi fistik......
Bir sure agzi 5 kariş acik vaziyette baktiktan sonra dayanamamiş garsonu cagirmiş:
"Yan masadaki şu nefis yaratigi goruyo musun..... ona en pahali şarabinizdan ismarlamak istiyorum"
Boylece garson restorandaki en pahali şaraptan 1 şişeyi bizim fistiga goturmuş.... kadin bi şişeye bakmiş bi adama bakmiş ve cantasindan bi kagit cikarip bişiler yazmiş, adama goturmesi icin garsona vermiş....
Garson kagidi adama vermiş adam bi bakmiş ki şoyle yaziyor:
"Bayim, eger garajinizda son model bir BMW, banka hesabinizda 10 milyon ve bacaklarinizin arasinda da 20 cm.lik bişeyiniz varsa gonderdiginiz şişeyi zevkle kabul ederim....."
Adam bunlari okuduktan sonra bi an durmuş, o da bi kagit cikarip bişiler karalamiş ve garsona vermiş "bayana gotur bunu" demiş...... garson notu goturmuş sarişin afet kagidi acmiş ve aynen şoyle yaziyor:
"Sadece bilmeni istedim benim garajimda bir Ferrari Testarosa, bir BMW 850iL ve bir de Mercedes 560SEL var, banka hesabimda ise tam 30 milyon dolar......... ama senin gibi muhteşem bi kadin icin bile 3 cm. kestirmeye hic niyetim yok onun icin ŞİŞEYİ GERİ GÖNDER...."







Smile HADİ BİRLİKTE ARAYALIM
İki adam Akmerkez'de karılarını kaybetmiş hararetle arıyorlarmış.
Ortada koşuşturup dururken birbirlerine çarpmışlar. Ne oluyor birader demeye kalmamış,birisi: Kardeş kusura bakma karımı kaybettim de onu arıyorum demiş.
Diğeri sende kusura bakma ama bende karımı arıyorum demiş.
Adamlardan birinin aklına bir fikir gelmiş ve demiş ki: Arkadaşım madem ikimizde karılarımızı arıyoruz, karılarımızın tipini birbirimize tarif edelim ve ayrı ayrı yerlerde aramaya başlayalım. Eğer rastlarsak saat 12 'de Mac Donalds 'ın önüne gitmesini söyleriz demiş. Diğeri tamam demiş ve başlamış karısını tarif etmeye:
- Benim karım sarışın, mavi gözlü, 21 yaşında, 1.75 boyunda, 60 kg, topuklu beyaz ayakkabı ve kırmızı mini etekli tek parça elbise giyiyor demiş.
Ve diğer adama "Senin karın nasıl biri ?" diye sormuş. Diğer adam:
- S....et benimkini seninkini arıyalım...







Smile SINEK
Dokuz yasindaki oglan cocugu elinde sineklik, gozunu pencere camina konmus ciftlesmekte olan sineklere dikmis..
- "Anneee!!" diye bagirmis.. "Sineklerin erkegi olur mu?"
Anne bu masum sorudan kuskulanmadigi icin "Olur yavrum.." cevabini verince, oglan sorusunu ikilemis:
- "Peki sinegin disisi olur mu?"
Kadin o zaman sorularin cetrefilli bir yere gidecegini sezip, yan cizmis:
- "Olmaz evladim.."
Oglan aradigi cevaplari alinca elindeki sinekligi hirsla sineklerin uzerine yapıstırmıs|
"Homolar!"



Sayfa başına dön Aşağa gitmek
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Empty
MesajKonu: Geri: Temel Fıkraları ve daha bir çoğu   Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Icon_minitime3rd Ağustos 2008, 15:22

Smile ALDATIYORSAM SEBEBİ VAR
Alışveristen sonra evine dönen kadın, kocasını yatakta genc ve guzel bir kadınla yakalayinca dehşete düşer. Ortalığı dagıtmaya kalkışacağı sırada kocası onu durdurur.
"..Şöyle aciklayabilirim..." der..
"Eve donerken bu zavalli kizi gordum. Cok yorulmustu. Onu arabama aldım.
Karnı da acıkmıştı, o yüzden onu eve getirdim ve senin buzdolabında unuttugun rostoyu pisirdim. Kızın ayakkabıları delinmişti. Modası gecti diye artik giymedigin ayakkabılarından bir cift verdim ona. Üşümüştü, o yüzden sana dogum gününde aldıgım fakat rengini begenmedigin icin hic giymedigin suveteri ona verdim. Kizin pantolonu parca parca olmustu, artık senin kalçalarının sıgğmadıgı bir pantolonunu da verdim. Tam çıkmak uzereyken bana "Karınızın artık kullanmadıgı baska birsey var mi bu evde?" diye sordu.. ve işte buradayız..'


Smile MAÇ VAR KALECİ KİM?
İki yaşlı dost 70'li yaşlarına gelmiş iki adam, bir ömür boyu birbirlerinin en iyi dostu olmuşlardı...
Derken birgün bir tanesi ağır hasta oldu.. Ölüm döşeğindeyken yanında yine en iyi dostu vardı ve ona fısıldadı.
"Bana bir iyilik yap olur mu... Cennete gittikten sonra orda futbol oynanıyorsa lütfen bir şekilde bana haber ver.."
Öteki "Tamam..."dedi.. "Bütün hayatım boyunca en iyi dostum sendin, bunu senin için yapıcam.."
Ve birkaç dakika sonra da adam öldü....
Bir hafta sonra adam uyurken birden arkadaşının sesini duydu "Dostum..... sana bir iyi bir de kötü haberim var..."
Öteki hemen sordu.
"İyi haber nedir?"
"Cennette futbol oynanıyor....."
"BU HARİKA...!!! Smile)) Peki kötü haber nedir???"
"Yarınki maçta kalede sen varsın..." Smile))))))))


Smile YANINA NE ALIRDIN?
Üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste gecirecekleri gunler icin yanlarında tek bir eşya getirmelerine izin verilmistir. Otobuste, biri digerine doner ve sorar:
Eeee sen ne getirdin ?
Diger mahkum bir boya kutusu cikarir ve bununla her şeyi boyayabilecegini soyler.
Ikinci mahkum bir deste iskambil kagidi cikarir Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kagit oyunu oynayabilirim.
Ucuncu mahkuma merakla sorarlar:
Sen ne getirdin ?
Adı Temel olan üçüncü mahkum bir kutu çıkarır ve gülerek :
Bu orkidleri getirdim. der.
Diger iki mahkumun kafasi karışır.
Merakla sorarlar :
Bunlarla ne yapabilirsin ki ?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek,
Kutuda yazdığına göre, bunlarla Ata binebilir, Yuzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.

Smile BUNLARI DUNYADA BIR TEK TURKLER YAPIYOR
- "Nerelisin?" sorusuna cevap aldiktan sonra otomatikman "içinden mi?" diye sormak.
- Amca, hala, dayi, teyze, görümce, kayinço, eniste, elti, bacanak, kaynana, kayinpeder, baldız, yenge, amcaoglu, halaoglu, dayıoğlu, vb. gibi akrabalik terimleri.
- Sigarayı çoraba veya kulak arkasına koymak.
- Dügünlerde, eglencelerde, toplantilarda, vb. içip içip olay çıkartmak.
- Yabancı dil ögrenirken önce küfürleri ögrenmek, yabancılara Türkçe ögretirken önce küfürleri ögretmek.
- Yolculuk esnasinda yanındakine "Yolculuk nere hemserim?" diye sorarak muhabbete baslamak.
- Mektuplarda "büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden" öpüp, "kestane kebap, acele cevap" beklemek.
- Kendini tanıttıktan sonra digğr yarışmacı arkadaşlara başarılar dilemek.
- Japonları kastederek "Adamlar yapmıs abi!" demek.
- Ortaokul ve lisedeki anı - hatıra defterlerine yazarken "bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için..." diye baslamak.
- "Bizim askerdeyken bir çavus vardı..." diye baslayan askerlik anılari.
- "Kim o?" sorusuna "Ben!" diye cevap vermek.
- Telefonu açan kisiye kendini tanıtmadan "Orası neresi?" veya "Sen kimsin?" gibi sorular sormak.
- Neredeyse herkese, herseye takma isim bulmak.
- Misafir gelince hemen çay suyu koymak.
- "Senin paran burda gecmez!" deyip karsıdakinin eline sarılmak.
- Dügün, lokanta, vb. gibi yerlerde masaları birlestirerek oturmak.
- Dügünlerdeki takı merasimleri.
- Otobüs, uçak, hastane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak oldugu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konusmak.
- Yüzsüzce rüsvet istedikten sonra abartıp "Helal et!" demek.
- Daha neleeer neler....
- Biz, bizi tanıyormuyuz ?


Smile SHERLOCK HOLMES
Sherlock Holmes ile Dr. Watson kampa giderler. Güzel bir yemek yiyip bir sise de sarabi devirdikten sonra uykuya dalarlar. Birkaç saat sonra Holmes uyanir ve arkadasini dürtükler.
"Watson, yukariya bak ve bana ne gördügünü söyle".
Watson cevap verir:
"Milyonlarca yildiz görüyorum."
Holmes sorar:
"Bu sana neyi gösteriyor?"
Watson bir an düsünür ve yanitlar:
" Astronomik olarak milyonlarca galaksinin ve dolayisiyla milyarlarca gezegenin varligini görüyorum. Yildizlarin konumuna bakarak saatin 3'üçeyrek geçtigini çikariyorum. Teolojik olarak tanrinin kudretini ve kendi acizligimizi görüyorum. Meteorolojik açidan da bugün havanin çok güzel olacagini tahmin ediyorum. Neden sordun? Sana ne gösteriyor?"
Holmes arkadasini sabirla dinlemistir ama artik dayanamaz:
"Ulan hiyar, çadirimizi araklamislar!"

Smile İMAM OSURURSA
Bir köyün imami ögle namazini köylüye kildiriyor tam secdeye giderken imam osuruyor..
Tabii bunu bütün köylü duyuyor. İmam bu olayi kendine yediremiyor, köyden ayrilma karari aliyor ve köyden ayriliyor. Aradan 15 sene geçiyor, köyünü özlüyor ve geri dönüyor.
Köyün girisinde 18 yaslarinda bir çocukla karsilasiyor :
-"Sen kimlerdensin?", diyor, cocuk söylüyor.
İmam :
-"Peki sen kaç yasindasin?" diye soruyor.
Genç çocuk :
-"Valla pak emin degilim ama imam osurdugunda 3 yasindaymisim"















Smile BU BİR
Cocuk dedesine sormus:
- Dede, nenem ile kac yildir evlisiniz?
- 40 yildir evlat.demis dede.
- Peki ama dede, ben sizi hic kavga ederken gormedim bunun sirri nedir?
- Otur evlat anlatayim. Evlat biz ninen ile evlendigimizde elde avucta bir sey yok, kimsemde yoktu. Ben neneni bizden oldukca uzaktaki koyden aldim, nikahimiz kiyildi, benim at arabasina nenenin uc bes esyasini attik ve bizim koyun yolunu tuttuk. Yolda benim atin ayagi surctu ve tokezledi. Ben "Bu bir" dedim. Devam ederken bir daha tokezledi, ben yine "Bu iki" dedim.
Koye de daha epey yolumuz vardi, bizim atin ayagi bir daha tokezleyince "Bu uc" dedim ve cektim belimden pistovu, ati orada vurdum.
Ben ati vurunca nenen basladi bana soylenmeye. "Biz simdi nasil gidicez, niye durup dururken ati vurdun. Sende hic akil yok mu. Bu esyalari nasil goturucegiz" Ben de dondum nenene "bu bir" dedim. O gun bugundur, gul gibi gecinip gidiyoruz















Smile SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR
Temel savasta büyük çatismanin hemen ardindan gecenin sessizliginde bir sigara yakar. Arkadasi bagirir,
- Ne yapiyorsun bu çok tehlikeli !..
Temel sakin,
- Merak etme içime çekmeyrum.















Smile KÜPE
Adamin biri ofiste bir bakmis yan masadaki calisma arkadasi'nin (erkek) tek kulaginda kupe var... Adam bir anlam verememis cunku arkadasi aslinda cok tutucu ve silik bir tipmis.. o yuzden de dayanamayip sormus:
"Hey Joe.. kupelere ilgin oldugunu bilmiyordum..???"
"Aaaa abarticak bisey yok, sadece bir kupe iste..."
"Sanirim ben yeni farkediyorum.. ne zamandir takiyosun o kupeyi??"
"Karim onu yatagimizin icinde buldugundan beri"

Smile PARASUT
Temel ile Dursun parasut kursuna yazilir ve hafta sonlari egitim gormektedirler.Aradan aylar gecer ve egitim tamamlanir.
Yapilacak bir gosteri icin prova yapmaktadirlar.Ucaktan atlarlar lakin Dursunun parasutu acilmaz, Temel sorar "Dursun, parasutun acilmadi ne dusunuyorsun?".
Dursun : "Ula önemli degul ya demis,gercek degul ki prova yapayruz.".














Smile YILAN
Iki laz yilan olan Temel le Idris yolda gidiyorlarmis. Birden Temel Idris'e donup :
- Ula Idris biz zehirli miydik yoksa zehirsiz mu diye sormus. Idris sasirmis
- Ula ne oldu gene demis. Temel de :
- Ula piraz once dilumi isirdim da,demis














Smile SARIŞIN DEDEKTİFLER
Üç sarisin detektif olmak üzere polis teskilatina müracaat etmisler.
Yapilmasi icap eden bir sürü imtihandan birini idare etmek de Komiser Kâzim'a düsmüs. Komiser Kâzim birinci kiza bes saniye müddetle bir dosyadan çikarttigi bir resmi göstermis ve "Söyle kizim" demis "Bu bir suçlunun resmi, bu adamin bariz ne özelligi var? Bunu ileride nasil tanirsin?"
Kiz söyle bir durmus ve "Çok kolay" demis "Adam tek gözlü" Komiser Kâzim resime bakmis ve "Kizim bu resim profilden, yani yandan çekilmis. Tabi tek göz göreceksin..." demis ve ayni resimi ikinci kiza gösterip ayni suali sormus ve "Bana bak" diye ilave etmis "Dogru dürüst
bir cevap ver"
Ikinci kiz "Bu adami tanimak çok kolay" demis "Çünkü adamin tek kulagi var" Komiser Kâzim "Kizim" diye bagirmis "Bu resim profilden dedik yaa!...Adamin suratinin öbür yanini göremiyoruz. Onun için kaç gözü, kaç kulagi oldugunu bilemeyiz..."
Kâzim üçüncü kiza "Kizim lütfen akilli bir cevap vermeye çalis. Beni çildirtma. Bu adamin bariz özelligi nedir, bu adami ileride nasil tanirsin?" diye sormus Kiz "Bu adam lens takiyor" diye cevap vermis.
Komiser Kâzim saskin, saskin resime bakmis ama adamin lens takip takmadigini bir türlü anlayamamis. Merak etmis adamin dosyasini açip okumus, dosyadaki bilgiye göre hakikaten adam lens takiyormus.
Komiser Kâzim üçüncü kiza hayranlik içinde "Aferin be kizim" demis "Dogru bilmisin. Simdi söyle bakalim bu adamin lens taktigini resimden nasil anlayabildin?" Kiz "Çok kolay" diye cevap vermis:
"Tek gözlü, tekkulakli bir adamin gözlük takacak hali yok ya !!"














Smile BU KIŞ ÇOK SOĞUK OLMAK
Beyaz gocmen Kanada'nin ucsuz bucaksiz ormanlarinda bir kulube yapmis, kisa hazirlaniyordu. Tam odun keserken bir kizilderili gecti.
"Hey kizilderili", diye seslendi, "Kis nasil olacak?"
"Soguk" dedi kizilderili ve yoluna devam etti. Yerlilerin doga bilgisine buyuk guven duyan gocmen epey endiselendi ve her ihtimale karsi daha fazla odun kesti.
Aksam kizilderili tekrar gecerken "Hey arkadas", diye beyaz gocmen bir kez daha seslendi. "Kis gercekten cok mu soguk gececek?"
"Cok hem de cok soguk", dedi kizilerili ve yoluna devam etti.
Gocmen artik fena halde korkmustu. Cilginlar gibi odun kesip istifledi. Ertesi sabah kizilderili seslendi, gecerken:
"Bu kis, insan oglunun yasayamayacagi kadar soguk olmak!"
"Nereden biliyorsun?" diye nefes nefese butun gece odun durmadan odun kesip bitkin dusen gocmen sordu.
"Eski bir kizilderili sozu var, beyaz adam cok odun kesmek, kis cok cok soguk olmak"














Smile KUMARBAZIN ÖLÜMÜ
Cemal çok kumarbazmış, bir gün kahvede ölmüş. Karısına anlatacaklar. Temel bu görevi üstlenmiş.
- Cemal kayıp, demiş Cemalcin Karısına
- Cehennemin tipine citsun, demiş Cemalcin karısı.
Temel gayet sakin:
- Cittu, demiş.














Smile ELYAZISI
Laz niye yazı yazarken eldiven takar ?
- Elyazısı tanınmasın diye.














Smile BOYA KOVASI
Laza karayollarını boyama işi vermişler. Laz başlamış çalışmaya. İlk gün tam 200 metre boyamış. İkinci gün 100 metre, üçüncü gün 50 metre.
Artık dördüncü gün 10 metre boyayınca amiri Lazı çağırmış:
- Hayırdır evladım iyi çalışıyordun ?
- Ben yine iyi çalışıyorum
- İyi ama dün 50 metre bugün de 10 metre boyamışsın.
- E... haliyle. İlk günlerde boya kovasına gidip gelmek kolaydı, sonraları çok vakit almaya basladı.














Smile AMERİKA SEYAHATİ
>Lazlar Amerika'ya gitmeye karar vermitler ama bir türlü vize alamamışlar
Bunun üzerine yüzerek gitmeye karar vererek Karadeniz sahillerinden atlamışlar denize. Aradan aylar geçmiş ve bir gün nihayet Amerikan Özgürlük Heykeli gözükmüş ufukta.
Tam o anda içlerinden biri :
- Siz devam edin. Ben kesildim, dönüyorum.














Smile TOTOCHE KIM
Birkac Fransiz kantinde gevezelik ederken iclerinden biri sorar :
-Gutenberg kim. Biliyormusunuz?
-Hayir, der otekiler.
-Guzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Gutenberg'in basim makinasini bulan kisi oldugunu bilecektiniz.... Ya Panmentier'i?
-Hayir, der otekiler.
-Guzel, sizde benim gibi gece kurslarina gitseydiniz, Panmentier'in patatesi bulan kisi oldugunu bilecektiniz.Eger gece kurslarina gitmezseniz yasam boyunca....
Iste ozaman, aralarinda lehimci olani ofkelenip patlar :
-Oldu, anlastik! Gutenberg'i, Panmentier'i bilmiyoruz. Sen Totoche kim biliyormusun?
-Hayir!
-Peki oyle iste ogren! Totoche, sen gece kurslarina giderken karinla yatan heriftir!














Smile BARBİE BOŞANDI
Adam kizina Barbie almak ister ve bir oyuncakciya girer.
- Vitrindeki Barbie bebek kac para ? diye sorar.
Satici
- Hangisi beyim ? ve devam eder :
- Barbie spora gidiyor 19.95 usd
- Barbie alisverisde 19.95 usd
- Barbie discoda 19.95 usd
- Barbie plajda 19.95 usd
- Barbie bosandi 265 usd
Adam sasirir.
-Neden hepsi 19.95 de bosanmis olan 265 usd ?
Satici cevaplar :
- Cok basit Bosanmis Barbie ile birlikte ; Ken'in evini, arabasini, mobilyalarini da aliyorsunuz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
celil
Ast.Baş.Çavuş
Ast.Baş.Çavuş



Mesaj Sayısı : 640
Yaş : 32
Kayıt tarihi : 20/07/08

Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Empty
MesajKonu: Geri: Temel Fıkraları ve daha bir çoğu   Temel Fıkraları ve daha bir çoğu Icon_minitime3rd Ağustos 2008, 15:23

Smile MELEK Mİ?
Adam ölür ve öbür dünyada sorgusu baslar :
- Hiç içki içtin mi?
- Aman efendim...
- Kumar oynadin mi
- Aman efendim...
- Kadinlarla aran nasildi?
- Aman efendim, ben kim çapkinlik kim.
Cebrail dönüp bagirir:
- Oradan bir çift kanat getirin!
Adam çok sevinir :
- Melek oluyorum, degil mi efendim? der.
Cebrail cevaplar:
- Hayir kaz oluyorsun!






Smile PATRON
Uçakta hostes, papaza sormus :
- Viski, cin, sarap...Ne emredersiniz?
- Kaç metrede uçuyoruz kizim?
- On bin metredeyiz peder!
- O halde sen bana su getir kizim, patrona çok yakiniz, ayip olur!






Smile KADINLAR AKILLIDIR
Kadının biri bir gün golf oynarken topu ormana kaçmış. Topunu aramaya koyulmuş ve tuzağa yakalanmış bir kurbağa görmüş.
Kurbağa ona,
"Beni bu tuzaktan kurtarırsan, sana 3 dilek hakkı tanıyacağım".
Kadın onu kurtarmış, kurbağa da
"Teşekkür ederim, ama sana dileklerinle ilgili bir koşulu söylemeyi unuttum. Ne dilersen dile, kocan 10 kat iyisine veya fazlasına sahip olacak!"
Kadın
"Tamam" demiş.
İlk dilek olarak dünyadaki en güzel kadını olmak istemiş. Kurbağa onu uyarmış, "Bu dilek, senin kocanı da dünyanın en yakışıklı adamı yapacak ve kadınlar onun başına üşüşecek"
Kadın,
"Bu önemli değil, çünkü ben en güzel kadın olacağım, onun gözü benden başkasını görmeyecek".
KAZAM ve dünyadaki en güzel kadın olmuş.
İkinci dilek olarak, dünyadaki en zengin kadın olmak istemiş. Kurbağa da,
"Bu kocanı dünyadaki en zengin adam yapacak, senden de 10 kat zengin olacak"
demiş. Kadın,
"Bu da önemli değil, çünkü benim olan onun, onun olan da benimdir",
KAZAM ve dünyadaki en zengin kadın oluvermiş.
Kurbağa, üçüncü dileğini sorduğunda, kadın
"Hafif bir kalp krizi geçirmek istiyorum" demiş...
Bu hikayeden çıkarılacak ders: Kadınlar akıllıdır. Onlarla uğraşmayın!






Smile KOCAN NEREDE
Genc bir kadin sol gozu mosmor bir halde evine gelmis.
- aman allahim kim yapti bunu kizim?
- kocam.
- peki ama o londra da degil miydi?
- bende oyle zannediyordum anne.






Smile SİYANÜRLÜ KARPUZ
Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Bir süre düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi:
"Dikkat! Karpuzlardan birine siyanür enjekte edildi!"
Ertesi akşam çiftçi karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi. Bir hafta sonra, çiftçi tarlasında geziyordu. Karpuzlarını denetleyerek eksik olmadığını düşünürken gözü kendi levhasının yanına konan bir levhaya ilişti:
"Şimdi o karpuzlardan iki tane var!"






Smile KISSADAN HİSSE
Amerikada bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış.
İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
- Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı."
Öğretmen:
- Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
- Aferim çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8 inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
- Yumurtadan çıkmamış tavukları sayma
- Aferim bu da çok güzel. Billy, sıra sende
Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşına katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçince Ted Amcama bulaşmayın...






Smile GÖRGÜSÜZ BAKAN
Bakan olan görgüsüz birisi soförüne sorar.
"Soför söyle bakalim esekle soför arasinda ne fark vardir? "
Soför bir süre düsündükten sonra mahcup bir sekilde;
"Bilemedim bakanim" diyor
Bakan cevap olarak:
"Esege çüs diyince, soföre ise dur diyince durur" demis.
Bunun üzerine soför çok sinirlenmis ama karsidaki bakan oldugu için bir sey söyleyememis.
Belirli bir süre sonra bu defa soför bakana:
"Bir soru sorabilir miyim bakanim" der. Bakan da:
"Sor bakalim" der. Soför sorar:
"Esekle bakan arasinda ne fark vardir?"
Bakan bir süre sonra:
"Bulamadim soför söyle bakalim" diyor. Bunun üzerine soför de:
" Vallahi bakanim ben de bulamadim... "






Smile AVUKATIN SADAKASI
Avukatin biri ölür ve öte tarafa geçer. Cennetin kapisinda sorgu melegi avukatin günahlarini dinlemeye baslar :
1) Çevreyi kirleten büyük bir sirketi, suçlu olduklarini bildigim halde savundum ve beraat ettirdim.
2) Bir seri cinayet katilini, yüksek ücret ödedigi için savundum ve idamdan kurtardim.
3) Bir çok müsteriden fahis fiyat aldim.
4) Parasi olmayan kadinlari savunmak için onlara sex teklif ettim.
Ve liste uzadikça uzaar gider.
Melek " bitti mi? " diye sorunca da avukat telasla atilir.
"Evet ! yalniz bir dakika ! bu arada yaptigim iyilikler ne olacak?"
Bunun üzerine Melek bir süre düsünür, " himm..dur bakalim. Bir tarihte dilencinin birine yüzbinlira vermissin "
Avukat sevinir, " evet,evet
"himm..." der melek " Bir baska tarihte de boyaci cocuga ikiyüzbinlira bahsis vermissin..."
Avukat yüzünde büyük bir siritmayla cevap verir "evet ! tabii ki !
"Melek yaninda duran yardimcisina döner ve söyle söyler
"Bu Pezevenge üçyüzbin lirasini verin ve derhal cehenneme atin!..."






Smile HANGİ SINIF?
Bir gözlem:
Üniversitenin ilk günü dekan bir sinifa girdi ve "Günaydin!" dedi.
Sinif hep birden
"Günaydin, hocam!" deyince,
"A! Siz birinci sinifsiniz," dedi.
Sonra açikladi:
"Bir hoca sinifa girip
"Günaydin!" dediginde, hepsi, "Günaydin, hocam!" derse, birinci siniftirlar; gazetelerini ortadan kaldirip kitaplarini açarlarsa ikinci siniftirlar; hocayi görmek için gazetelerinin yukarisindan bakarlarsa üçüncü siniftirlar; ayaklarini siraya koyup gazetelerini okumaya devam ederlerse dördüncü siniftirlar.
Hoca içeri girip "Günaydin!" dediginde, bunu not aliyorlarsa master ogrencisidirler."






Smile ÇATLAK YUMURTA
Adamin biri amerika ya gitmis ve orada cok guzel bir civciv gormus ve ulkesine goturmek istemis.
Ucaga binmis ve civcivi ceketinin ic cebine koymus. Yanina da bir rahibe oturmus. Civciv bir sure sonra adamin gomleginin icine girip pantolonuna dogru inmis ve fermuar seviyelerine geldiginde cani disari cikmak istemis.
Fermuarin azicik acik kalan yerinden disari bakmis ve hemen kafasini geri cekmis. Bu hareketi bir kac kez tekrarlamis. Civciv rahibenin dikkatini cekmis.
Rahibe utana sikila adama donmus:
'Beyefendi, ben bu islerden pek anlamam ama galiba yumurtalarinizdan biri catlamis !
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Temel Fıkraları ve daha bir çoğu
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» aaa...biri daha geldii!!!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Eğlence Bölümü :: İlginç ve Komik Şeyler-
Buraya geçin: